SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L ĞUSL

<< 198 >>

باب: التستر في الغسل عند الناس.

21. İnsanların Yanında Gusül Abdesti Alırken Örtünmek

 

حدثنا عبد الله بن مسلمة، عن مالك، عن أبي النضر، مولى عمر بن عبيد الله: أن أبا مرة، مولى أم هانىء بنت أبي طالب أخبره: أنه سمع أم هانىء بنت أبي طالب تقول: ذهبت إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم عام الفتح، فوجدته يغتسل وفاطمة تستره، فقال: (من هذه). فقالت: أنا أم هانىء.

 

[-280-] Ebu Tâlib'in kızı Ümmü Hânî r.a.'den şöyle nakledilmiştir: "Mekke'nin fethedildiği yıl, Allah Resûlü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gittim. Vardığımda Fatima ona bir perde çekmiş o da gusül abdesti alıyordu. Bu sırada "gelen kim?" diye sordu. Ben de, "Benim, Ümmü Hâni" diye cevap verdim.

 

Tekrar: 357, 3171, 6158.

 

 

AÇIKLAMA:     İnsanların Yanında Gusül Abdesti Alırken. İmam Buhârî, yalnız başına iken gusül abdesti alan birinin du­rumuna ilişkin delilleri sıraladıktan sonra bunun zıddı olan başkalarının bulundu­ğu yerde gusül abdesti alanların durumunu delillendirmeye geçti.

 

Gelen kim? Bu ifade, kullanılan perdenin kalın olduğunu gösterir. Hz, Peygamber'İn gelenin kadın olduğunu erkeklerin giremeyeceği bîr yerde yıkandığından dolayı anlamıştır.

 

 

حدثنا عبدان قال: أخبرنا عبد الله قال: أخبرنا سفيان، عن الأعمش، عن سالم بن أبي الجعد، عن كريب، عن ابن عباس، عن ميمونة قالت: سترت النبي صلى الله عليه وسلم وهو يغتسل من الجنابة، فغسل يديه، ثم صب بيمينه على شماله، فغسل فرجه وما أصابه، ثم مسح بيده على الحائط أو الأرض، ثم توضأ وضوءه للصلاة غير رجليه، ثم أفاض على جسده الماء، ثم تنحى فغسل قدميه.تابعه أبو عوانة، وابن فضيل في الستر.

 

[-281-] Meymûne validemizden şöyle nakledilmiştir: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cünüplükten temizlenmek için gusül abdesti aldığı bir sırada onu perdeledim. Ellerini yıkadı, sağ eli ile sol eline su döktü, avret mahallini ve bu­raya bulaşan şeyleri yıkadı. Sonra elini duvara veya yere sildi. Sonra namaz için abdest alır gibi abdest aldı. Ancak ayaklarını yıkamadı. Sonra vücuduna su dök­tü. Nihayet bulunduğu yerden biraz kenara çekildi ve ayaklarını yıkadı."

 

باب: إذا احتلمت المرأة.

22. Kadın'ın İhtilam Olması

 

حدثنا عبد الله بن يوسف قال: أخبرنا مالك، عن هشام بن عروة، عن أبيه، عن زينب بنت أبي سلمة، عن أم سلمة أم المؤمنين أنها قالت: جاءت أم سليم، أمرأة أبي طلحة، إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقالت: يا رسول الله، إن الله لا يستحيي من الحق، هل على المرأة من غسل إذا هي احتلمت؟ فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (نعم إذا رأت الماء).

 

[-282-] Ümmü Seleme validemizden şöyle nakledilmiştir: "Ebu Talha'nın eşi Ümmü Süleym Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e  gelip 'Ey Allah'ın elçisi! Allah Teâlâ haktan utanmaz. İhtilam olan kadın'a ğusül abdesti gerekir mi?1 diye sordu. Nebi s.a.v.: 'Su gördüğü zaman evet' cevabını verdi."

 

 

AÇIKLAMA:     (Allah Teâlâ haktan utanmaz) Ümmü Süleym, utanılacak bir konuyu açmadan önce mazur görülmesini sağlamak için bu ifadeyi kullanmıştır. Buradaki utanma, lügat anlamındaki utanmadır. Zira dinin ön gördüğü utanmanın tama­mı hayırlıdır. "İman Bölümünde" lügat bakımından hayanın (utanmanın), deği­şiklik ve pişmanlık olduğunu İfade etmiştik. Bu anlamıyla hayanın Allah Teâlâ için kullanılması imkansızdır. Bu durumda söz konusu ifade şu anlama gelir: Allah Teâlâ hakkı öğrenmede hayalı olmayı emretmez, bir başka deyişle hakkın anlatılmasına engel olmaz.

 

Allah Teâlâ'ya sıfat İsnat edilirken tevile gerek olduğu söylenmiştir. Nefyederken ise nefyedilen şeyin mümkün olduğu şart konulmamıştır. Burada ortaya çıkan mana, Allah Teâlâ'nm hak dışındaki hususlarda haya duyduğunu gösteri­yor. Bu durumda O'na bir sıfat nispeti söz konusudur. Dolayısıyla bu durumda tevile ihtiyaç duyulur.

 

(Su gördüğü zaman) Yani uyandığı vakit, meni gördüğü zaman. Bir riva­yette hanımlara hitaben "Sizden biriniz su gördüğü zaman gusül abdesti alsın" buyrulmuştur. Ayrıca söz konusu rivayette "Ümmü Seleme, 'kadın ihtihm olur mu?' diye sordu." ilavesi yer almıştır. İbn Battal, bu hadisin bütün kadınların ihtilam olduğuna delil teşkil ettiğini söylemiştir. Onun dışındakiler ise, tam aksine bu hadiste bazı kadınların İhtilam olmadığına dair delil bulunduğunu ifade et­mişlerdir. Görünen o ki, İbn Battal, bu sözüyle bütün kadınların ihtilam oldu­ğunu değil, ihtilam olabileceğini kasdetmiştir. Bir başka ifade ile bütün kadın­larda ihtilam olma kabiliyetinin bulunduğunu anlatmaya çalışmıştır.

 

Bu hadis, orgazm olan kadının gusül abdesti alması gerektiğine ve kadınla­rın kendileriyle ilgili meseleleri sorup öğrenmelerine delil teşkil eder. Meydana gelen şer'i olaylar ders çıkanlması hedeflendiği için, ayrıntılı olarak anlatılır.

 

Ayrıca bu hadiste hayrete düşen kimselerin tebessüm edebileceğine dair de­lil vardır.